1-Türkiye Ziraat
Odaları Birliği ve Ziraat Odalarının girişimleri sonucunda;
Karadeniz’in en önemli geçim kaynağı fındık için yapılan girişimler sonuç
vermiş, 2006 yılından itibaren TMO fındık piyasasına müdahil kurum olmuştur.
Fındıkta bir önemli kazanımımız da alan bazlı desteğin devamının
sağlanmasıdır.15 Temmuz 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu
Kararı ile Fındık Üreticilerine Alan Bazlı Gelir Desteği ve Alternatif Ürüne
Geçen Üreticilere Telafi Ödeme Yapılmasına Dair Bakanlar Kurulu Kararı ile Alan
Bazlı Destekler 2009 ile 2011 yılları
arasında çiftçilerimize ödenmiş ve 2011 yılında sona ermişti. Genel Başkanımız
2012 yılında Alan Bazlı Desteklerin devamı konusundaki talebimizi dönemin Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanına
iletmiş , girişimlerimizle, Alan Bazlı Destekler devam etmiştir. Böylece yayınlanan Tebliğ ile
Alan Bazlı Desteklerin 2012 yılından sonra da fındık üreticisi çiftçilerimize
ödenmesi sağlanmıştır. Bu gelişme medyada da geniş yer bulmuştur.
Fındık dikim alanlarını belirleyen 2844 sayılı yasanın güncellenmesi
konusunda gösterdiğimiz çaba karşılıksız kalmamış, yaptığımız yazışmalar
sonucunda çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararları ile ruhsatlı fındık alanları 696
bin 398 hektara ulaşmıştır. Birliğimizin girişimleri sonucu 750 metre rakım
üzerindeki fındık bahçelerinin de varlığı kabul edilerek destek almaları
sağlanmıştır.
2-Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odalarının girişimleri
sonucunda;
Tarım arazilerinin miras yoluyla
bölünmesinin önüne geçildi. Miras yolu ile arazilerin bölünmesi işletme
ölçeklerinin küçülmesine yol açıyor ve üretimde verimliliği olumsuz
etkiliyordu. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar sorunu dönemin Başbakanına
iletti ve Başbakanın talimatı ile tarım arazilerinin parçalanmasının önlenmesi
amacıyla 2014 yılında 6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile
miras kanununda değişikliğe gidildi.
3-Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odalarının girişimleri sonucunda;
Seralar
ve hayvancılık işletmeleri tarımsal sulama abone grubuna dahil edildi. Konuyla
ilgili taleplerimizi ilgili kurum ve kuruluşlara ilettik ve özverili çalışmamız
sonucunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından alınan kararla birlikte seralar
ve hayvancılık işletmeleri tarımsal sulama abone grubuna dahil edildi.
4-Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odalarının girişimleri
sonucunda;
Sulamada otomatik sayaç okuma
sistemi ertelendi. Yer altı sularını korunması hakkında ki kanun
ile kuyu, galeri, tünel ve benzerlerine otomatik sayaç okuma sistemleri
takılması zorunluluğu getirilmişti. Zor şartlar altında bin bir
güçlükle tarımsal üretimde sürdürülebilirliği sağlayan üreticilerimize,
otomatik sayaç okuma sisteminin maliyeti ek bir yük getirecekti. Girişimler
sonucunda yeraltı sularına sayaç takma zorunluluğu, “Yeraltı Suları Hakkında
Kanun ile Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile
ertelenmiştir.
5- Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odalarının girişimleri sonucunda;
Tarım Sigortaları Kanununun kapsamı her geçen gün genişliyor. Tarım Sigortaları Kanunu’nun hazırlık aşamasında ve çıkmasında Türkiye Ziraat Odaları Birliği önemli bir destek sunmuştur. Kanunun çıkmasının ardından üreticilerimizin talepleri doğrultusunda; meyvede çiçeklenme dönemi, yumuşak çekirdeklilerde pembe tomurcuk dönemi, kirazda yağmur ve meyve çatlaması riski, büyükbaş hayvan hırsızlığı, vahşi hayvan saldırısı (domuz zararı) riski, ağaçların zarar görmesi, buğdayda kuraklık sigorta kapsamına alınmıştır.
6- Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odalarının girişimleri sonucunda;
Seraların modernizasyonu için düşük faizli kredi uygulaması getirildi. Seraların sigorta şartlarını taşımaması nedeniyle sigorta kapsamı dışında kalması üreticilerimizin mağduriyetine yol açmaktaydı. Girişimlerimiz sonucunda 2016 yılında seraların modernizasyonu için düşük faizli kredi verilmeye başlandı.
7- Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odalarının girişimleri
sonucunda;
Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları
İzleme ve Değerlendirme Komitesi kuruldu. Bin bir emekle üretilen ürünler,
tarlada yok fiyatına satılırken, marketlerde 5-6 kata varan fiyat farkıyla
tüketicilerimize ulaşmaktadır. Üreticiden tüketiciye artan fiyattan
üreticilerimiz yaralanamadığı gibi tüketicilerimiz de bu ürünleri pahalıya tüketmek
zorunda kalmaktadır. 2007 yılından bu yana yaptığımız açıklamalarla yaşanan
fiyat farkının makul seviyelere çekilmesi talebi her platformda dile
getiriyoruz. Yaptığımız açıklamalar hükümet nezdinde de yankı buldu. 2014 yılı
Aralık ayında Başbakanlık genelgesi ile Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme
ve Değerlendirme Komitesi kuruldu.
Çiftçilerimizin yılan
hikayesine dönen ecrimisil sorunu çözüldü. Hazine
arazilerinde yüzbinlerce çiftçimiz ecrimisil ödeyerek tarımsal üretim
gerçekleştirmesine rağmen, Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kaydolamadıkları için
devletin sağladığı hiçbir destekten yararlanamıyordu. Kurum ve kuruluşlarla
yapılan yazışmalar ve TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın dönemin Başbakanı
Binali Yıldırım ile görüşmesinin ardından Yıldırım’ın talimatıyla sorun
çözüldü.
Ecrimisil ödeyerek tarımsal üretim yapan
çiftçilerimiz artık, hazine ile kira sözleşmesi yaparak ÇKS’ye kayıt
olabiliyor. Tarımsal desteklerden, düşük faizli kredilerden, tarım
sigortalarından yararlanabiliyor, TMO’ya ürün teslim edebiliyor, doğal
afetlerden zarar görmeleri halinde düşük faizli kredilere yönelik borç
ertelemelerinden de faydalanabiliyor.
Bu araziler için, çiftçilerimize, kira sözleşmesi yapmak şartıyla ecrimisil
bedelinin yarısı üzerinden 10 yıla kadar doğrudan kiralama hakkı da verildi.
Çiftçilerimiz, yükümlülüklerini yerine getirmeleri halinde, 10 yılın sonunda,
isterlerse kira sürelerini uzatabiliyor veya doğrudan araziyi satın alabiliyor.
9- Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odalarının girişimleri
sonucunda;
10- Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları olarak;
11- Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları olarak,
Türkiye Ziraat Odaları Birliği, bu amaçla Gıda, Tarım ve
Hayvancılık, Aile ve Sosyal Politikalar, MEB ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) gibi
kurumlar olmak üzere ilgili Bakanlık, kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak
eğitim projelerini hayatiyete geçirmektedir. Bu kapsamda 190 bini kadın
olmak üzere toplam 559 bin çiftçimize eğitim verilmiş, tarımın yeniliklerini benimsetmek ve bilgilerini
artırmak amacıyla 755 bin çiftçimizin fuarlara katılımı sağlanmıştır.
12- Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odalarımızın girişimleriyle,
13- Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları olarak,
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin
de yönetiminde yer aldığı Sosyal Güvenlik Kurumu’nda genelde çiftçilerin,
özelde ise kadın çiftçilerin mağduriyetleri ve hak kayıplarının giderilmesi
için büyük gayret göstermekteyiz.
Sattıkları ürün bedelleri
üzerinden 1994 yılından bu yana Bağ-Kur prim kesintisi yapılan Ziraat Odası’na
kayıtlı üyelerimize geriye yönelik yapılandırma hakkı getirilmişti. Ancak kadın
çiftçilerimiz 2003 yılı öncesi aile reisi olmadıkları için bu karardan
faydalanamadılar ve mağduriyet yaşadılar. Girişimlerimiz doğrultusunda kadın
çiftçilerimizin mağduriyetleri giderilerek borçlanmaları sağlandı.
Düzenlemeye istinaden tescil tarihlerindeki değişiklik nedeniyle sigortalılık
durumları değişen kadın çiftçilerimiz, hak kazandıkları dönem için gecikme
cezası ve gecikme zammı ödemek zorunda kalmamışlardır.
Yine girişimlerimizle, Tarım
Bağ-Kurlu kadınlara 3 çocuğa kadar doğum borçlanması, 3 çocuğu olan kadın
çiftçiye, 6 yıla kadar borçlanabilme hakkı getirilmiştir. Ayrıca,
genel sağlık sigortası ve sigorta prim borçlarına yapılandırma hakkı
getirildi.
14- Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat
Odalarımızın girişimleriyle,
Tarımsal geliri düşük
olan, prim ödeyemeyecek durumda olan çiftçilerimizin, oda kaydı silinmeksizin
muafiyet kapsamına alınması sağlandı.
Ziraat Odası kaydı
bulunan 65 yaş üzerindeki çiftçilerimizin talepte bulunmaları durumunda Oda
kayıtları devam etse dahi sigortalılıklarının devam etme zorunluluğu
kaldırıldı.
Tarımsal faaliyette
bulunan sigortalıların, diğer sigortalılık statülerine aynı anda tabi olacak
şekilde çalışmaları durumunda, tarım sigortalılığı dışındaki diğer sigortalılık
durumunun dikkate alınması sağlanmış, böylece çiftçiliği bırakma ve Oda
kaydının silinme zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır.
Çiftçilerimizin
sattıkları ürün bedelleri üzerinden alınan yüzde 5 oranındaki tarım Bağ-Kur
prim kesintisi 1 Ocak 2014 tarihinde borcu olan çiftçilerimize borcu oranında
yapılmak üzere yüzde 2’ye indirilmiştir.
Çiftçilerimizin, son 1
yıl içinde 30 günlük primi ödemesi sağlık sunucusuna başvurduğu günden itibaren
60 günlük prim borcu bulunmaması durumunda sağlık yardımından
faydalanabilmeleri sağlandı.
Tarımda kendi nam ve
hesabına çalışanların, emekli olduktan sonra bu tarımsal faaliyete devam
ederlerse aylıklarından yüzde 15 oranında sosyal güvenlik destek primi
kesintisi yapılmaması sağlandı.
Tarım Bağ-Kur
sigortalıların malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, beş puanlık
kısmına isabet eden tutarın Hazine tarafından karşılanmasına karar verildi.
15- Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat
Odalarımızın girişimleriyle,
Afet yaşayan çiftçilerimizin sigorta prim borçları başta olmak üzere, birçok
kez üreticilerimize yönelik borç erteleme imkanı tanındı.